TEŞEKKÜR MAHİYETİNE!

Yaklaşık bir buçuk aydır köşemde yazı dizisi olarak, siz değerli okurlarıma çok önemsediğim ve bir yılı aşkın vaktimi alan  "Türkiye ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi İlişkileri (2000-2010)" konulu Yüksek Lisans tezimi paylaştım; ilgisini çeken okurum her gün merakla bir sonraki bölümü beklerken, kimi okurum ise haklı olarak artık yerel ve daha güncel konulara yönelmemi bekledi.
Yüksek Lisans tez konum olan yazı dizim Cuma günü son buldu; ama bu çalışmamda bana destekleri olan kimi isimleri zikretmeden geçmem büyük bir eksiklik olur, dolayısıyla başta Güney Kürdistan kapılarından rahat geçip ilgili isimlerle bağlantı kurmak için bana referans olan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk'e (o vakit milletvekili), Sayın Ahmet Türk'ün bana referans olmasını ve Sayın Türk'le geniş bir görüşmeye olanak sağlayan HDP Batman Milletvekilimiz Sayın Ayla Akat Ata'ya, KDP Ankara Temsilcisi Ömer Mirani'ye, Sayın Mesut Barzani'nin danışmanlarından Dr. Abdusselam Bey'e, KDP Dış İlişkiler yöneticilerine, tezimde teknik ve yazım konusunda yardımcı olan arkadaşlarım Hasan Bardakçı, Tahir Taha Ekmen ve Musab Aksoy'a ve tabi ki bana en büyük desteği olan tez danışmanım Prof. Dr. Bekir Berat Özipek'e ayrı ayrı teşekkür ederim. 

TEZ'DEN BİR ANI...

Tez çalışmam için Ankara'da bulunduğum bir dönemde 23. Dönem AK Parti Batman Milletvekillerinden Mehmet Emin Ekmen'le bir iddiaya girmiştik, Sayın Ekmen o gün bana: "Güney Kürdistan'ın en geç iki yıl içerisinde Türkiye'ye bağlanacağını söylemişti" ve ben de kendisine; "Eğer teziniz gerçekleşirse Batman'dan kalkıp Ankara'ya geleceğim ve elinizi öperek, siz ileriyi gören büyük bir siyasetçisiniz diyeceğim" demiştim. Ama gel görelim ki üçüncü yıla girdik, Türkiye'ye bağlanan bir Kürdistan'ı göremiyoruz ve tam aksine hızla güçlenip bağımsızlığını ilan etti edecek bir Kürdistan görüyoruz. 
Güney Kürdistan'ın başkenti Erbil'de, Mesut Barzani'nin Danışmanlarından Dr. Abdusselam Bey'e şu soruyu yöneltmiştim: "Güney Kürdistan'ın, Türkiye'ye bağlanması söz konusu olur mu?"
Sayın Abdusselam, şu tarihi cevabı vermişti bana: "Öyle bir şey hiç söz konusu olur mu, düşünün siz, Irak karşısında yıllarca bağımsızlığınız için mücadele edin, büyük bedeller ödeyin ve tam bağımsız olacakken gelin başka bir ülkenin boyunduruğu altına girin; bu akla ziyandır, bu halkına hakaret ve şehitlerine saygısızlıktır."