Yaşadığımız coğrafyanın iklim koşulları fıtratımıza da yansımış.
Sıcakkanlı oluşumuzun nedeni de bu olsa gerek.
Sıcakkanlılık, bölgemizde ve doğamızda var.
Sıcak yörenin insanı sıcakkanlıdır, delice hareket ederler. Zaten delikanlı denince ‘delinin kanını’ taşımıyor muyuz?
Olaylar karşısında tepkimizi bir anda verir ve parlarız.
Nedensiz, sebepsiz ne olduğunu anlamadan tepkimizi veririz bir anda.
Sonrasını hiç düşünmeden, geleceği düşünmeden…bu bir özeleştiri olarak da algılanabilir.
Soğuk iklimin insanı doğası gereği soğukkanlı olur.
İşini aceleye getirmez. Ve ortalığı velveleye vermez. Sakindir.
Onun için onlara da soğukkanlı insan deniyor.
Delikanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı…
Toplumsal olaylarda tepkimizi aynı gün ortaya koyuyoruz. Enerjimizi de aynı gün tüketiyoruz.
Soma’da 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasında olduğu gibi,
Batman’da daha önce yaşamını yitiren kızlar için verdiğimiz tepkiler gibi…
Tepkilerimizi bir anda ortaya koyduk.
Demokratik tepkilerimizi pankartlarımıza taşıdık.
‘Soma şehitlerimizi anıyor, katliamın faillerini ve taşeron sistemini dayatanları kınıyoruz’
‘Kaza değil, katliam yüreğimiz Soma’da’
‘Kaza değil cinayet Soma’nın hesabını soracağız’
‘Hepimiz birden Soma’ya ağladık’ gibi pankartlar bugün gibi aklımda…
O zamanlar Soma ile kalktık, Soma ile yattık.
Hani ne oldu?
Peki ne değişti?
Bütün tepkimizin sıcaklığı en fazla 1 hafta 10 gün sürdü.
Bunları ne için mi yazdım? Tabi ki de Özgecan Aslan için…
Kadına yapılan şiddet için
Soma’da yaptığımız sıcakkanlı davranışımızı, Tarsus’ta minibüs şoförü tarafından öldürülen Özgecan Aslan cinayetinde de aynısını yaşadık!
Neler yapılmadı ki;
Danslar mı edilmedi!
Mumlar mı yakılmadı!
Kadınlarla birlikte erkekler mi yürümedi!
Etek giyen erkekler mi olmadı!
Erkekliğinden utanan erkekler mi olmadı!
Gündem o kadar hızlı değişiyor ki, Özgecan da unutuldu.
İşin özüne dönecek olursak;
Konu sıkça gündeme geldiği için birçok kadın minibüse binmeye hala cesaret edemiyor,
Konu ile ilgili minibüs odası ve şoförlerden herhangi bir açıklama yada protesto gelmedi.
Türkiye’de gündem hızlı değiştiği için Özgecan gündemden düştü,
Enerjimizi bir haftaya sığdırdığımız için Özgecan’ı unuttuk!
Şimdi ne oldu?
Özgecan’ın durumunun Soma faciasından ne farkı kaldı?