Lütfen bekleyin..

Hasan Şerefoğlu

Ortadoğu’nun Medeniyet İnşasındaki Önemi

17 Eylül 2015, 15:05 - Okunma: 2466

Ortadoğu medeniyetlerin beşiğidir. İnsanlık gibi medeniyetlerde buradan tüm dünyaya yayılmıştır. Hatta tarihin ana mihenginin yüzde sekseni bu bölge ilgilidir. Dolayısıyla bölge dünyanın cazibe merkezidir. Yüzyıllar geçse de bu özelliğini korumaya devam edecektir. Ortadoğu’ya olan ilgi sadece yeraltı zenginlikleri ile ilgili yorumlanması doğru değildir. Elbette bunun son yüzyıllık serüvenle ilgisi vardır. Lakin asıl olan medeniyetlerin beşiği olmasıdır. Siz Ortadoğu’nun keşmekeşliğine bakmayınız. Meyve veren ağaç taşlanır misali buraların kan revan oluşu bu vazgeçilemez cazibesinden kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Ortadoğu’nun çekim merkezi olmasının sebeplerine gelince, Evvela ilk insanlık burada zuhur edip, dünyaya medeniyet ihraç etti. Saniyen tüm dünyayı tesiri altında bırakan önemli  dinlerin huruç merkezi bu topraklardır ve tüm dünyaya burandan yayılmaya başlandı. Yine insanlar için vazgeçilmez olan kutsal beldelerin ana karargâhı yine bu topraklardır. Bu topraklardaki zenginliklerin varlığı ise  işin çabası.

 Tüm bu saydığımız değerler köklü medeniyetlerin oluşmasının temel kaidelerini oluşturur. Dolayısıyla; Ortadoğu, dünyayı tesir altında bırakan köklü medeniyetlerin referans alındığı bir bölgedir. Dünyaya yön veren, tesiri altında bırakan medeniyetlerin Ortadoğu referanslı olması bölgenin sahip olduğu bu birikimden kaynaklanmaktadır. 

Bakınız! Avrupa Medeniyeti son beş yüzyıldır tüm dünyayı tesiri altında bırakmıştır. Avrupa medeniyetinin temel dinamikleri Gerek menşelidir. Gerekler ise medeniyetlerini Mezopotamya da yaşayan Müslümanlardan almıştır. Yani Avrupa’nın medeniyet kuramı Ortadoğu kökenlidir. 

Şimdi bu perspektiften hareketle, bu kadar değerin birlikte olduğu bir bölgenin kendi başına bırakılacağını sanmak saflık olur. Her ne saikla olursa olsun zengin değerler manzumesine sahip böyle bir bölgenin güç odaklarının Tearuzuna uğrayacağı aşikârdır. Siz denizaşırı ülkelerin gelip bu topraklara nizam intizam vermesini  jandarmalık olarak algılamayın. Amerika’da ondan önce bu topraklarda cansiperane savaşan Britanya da ya da Roma, Bizans veya Haçlıların da buraların kontrol edilmesinin, medeniyetlerine referans bulmak, dünyayı kontrol etmek olduğunu çok iyi biliyordu. Medeniyetleri kontrol eden onlar üzerinde parlak medeniyetler inşa ederler. Enerji kaynakları ve Siyonizm’in kutsal yurt edinme istekleri de işin çabası. Asıl olan medeniyetlerin kontrol edilmesinin tüm dünyayı kontrol edilmesidir. 

Avrupa onla irtibatlı Amerika ya da ideolojik olarak Sovyet bloğu veya Çin istedikleri kadar iktisadi ve siyasi nüfuzlarını genişletip  etki alanları oluştursunlar her daim gözleri Ortadoğu üzerinde olacaktır. Çünkü varlıklarını Ortadoğu medeniyetleri üzerinde kalıcı hale getirme gibi mecburiyetleri var. Bölgeyi kendi başlarına bırakmak istememelerinin altında yatan sebep budur. Samuel Huntington “Medeniyetler Çatışması” tezini altında yatan Ana Saik’te budur.

 

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
677 gün önce
2748 gün önce
2959 gün önce
3130 gün önce




bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=