Lütfen bekleyin..

Abdullah Basmacı

SİYASETİ BEŞ KİŞİYE SORDUM

08 Mart 2018, 11:02 - Okunma: 1459

Kavramların içi insan eliyle doldurulduğu için her çağda her dönemde yeni anlamlar ifade etme potansiyelini içinde taşır. Biz de gümümüzde içi boşalmış “siyaset” kavramını yeniden doldurmak isteyenlere yardımcı olmak için tarihe yolculuk yaptık ve “siyaseti” beş kişiye sorduk.

Yıl 1925, yağmurlu bir kış sabahında toplanan kalabalıktan biri Mehmet Akif Ersoy’a sorar:  siyaseti ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Ersoy, “ Siyaset, ikiyüzlü insanların yeridir” diye cevaplar.

Yıl 1930, Necip Fazıl Kısakürek, bir yazısında “Fikir besler, siyaset öldürür. Siyaset fikrin kendisi değil posasıdır” diye yazarak siyasete olan yargısını belli eder. 

Yıl 1950, İstanbul’da bir yaz gecesinde gökyüzündeki yıldızları izleyen Ahmet Hamdi Tanpınar masasındakilerden birisinin sormasıyla siyasete dair düşüncelerini “Politika insanı abrutir(sersemletmek, zihni bulandırmak) eder mi? bilmiyorum fakat dikkati dağıttığı yahut başka yerlere çektiği, içinden bir şeyleri yediği muhakkak” şeklinde açıklar.

 Yıl 1950,  Bediüzzaman Said Nursi’nin dudaklarından “Euzu billahi mine’şeytani ve’s-siyase” sözcükleri dökülür. Ve siyaseti “tarafgirlik” olarak alanları, kurtuluşu siyasette bulan dindar siyasetçileri uyarır.

Yıl 1960, Faruk Nafiz Çamlıbel yemek masasında Elif Naci’ye dönerek; “Ne mutlu sana politikayla uğraşmadığını kıskanıyorum.” Diyerek siyasete olan yargısını belli eder.

Beş bilge insandan beş yakın cevap aldığımıza göre siyasetin olumsuz bir tanıma sahip olduğunu inkâr etmek anlamsız olacaktır. O halde nedir siyaset? Veya siyaset dediğimiz şey ne olmalı? 

Bizce siyaset, dolandırıcılara karşı olmalı, hukuka dayanmalı, mecliste boş boş oturanlara gelir kapısı olmamalı, her şeye karışıp dokunulmama güvencesi olmamalı, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapmamalı, iki yüzlü davranmaların alanı olmamalı, sofistike konuşmaların zemini olmamalı, bir yan meslek hiç olmamalı, belli zümrenin arenası olmamalı, halka dokunmalı, halkı dinlemeli, halka hak adına hizmet etme bilinciyle kuşanmalı, liyakatı benimsemeli, zulme karşı olmalı. 

Bize siyaset, Ali amcanın, Fatma teyzenin, öğrenci Cemil’in, çoban Fevzi’nin, çiftçi Osman’ın, sanayici Mahmut’un, memur Kezban’ın, mühendis Selma’nın, ve saydıkça sayabileceğimiz devlet içindeki tüm mesleklerin, grupların, halkların taleplerine uygun upuygun olmalı.

Bizce bunları karşılamadıkça siyaset olmamalı. Sizce ?

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1157 gün önce
1225 gün önce
1405 gün önce
1494 gün önce
1499 gün önce
1744 gün önce
1879 gün önce
1963 gün önce
1968 gün önce
1969 gün önce
2002 gün önce
2152 gün önce
2177 gün önce
2249 gün önce
2292 gün önce
2303 gün önce
2307 gün önce
2401 gün önce
2414 gün önce
2434 gün önce
2485 gün önce
2506 gün önce
2520 gün önce
2532 gün önce
2548 gün önce
2567 gün önce
2581 gün önce
2603 gün önce
2611 gün önce
2630 gün önce
2636 gün önce
2666 gün önce
2701 gün önce
2709 gün önce
2716 gün önce
2721 gün önce
2727 gün önce
2747 gün önce




bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=