Lütfen bekleyin..

Ferit TUNÇ

“Türkiye ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi İlişkileri” (2000-2010) - (21)

13 Ekim 2014, 17:50 - Okunma: 2253

Hamas lideri ile yapılan görüşme, Ankara gündemine de taşınmış, ABD kongresi üyesi Robert Wexler, yaptığı açıklamada, Hamas’ın davet edilmesinin akıl dışı olduğunu vurgulayarak bu görüşmenin Washington’da, Ankara karşıtlığı görüşlerinin güçlenmesine yol açtığını ifade etmiştir.  Wexler, yaptığı konuşmada Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlamış ve Türkiye’nin, bu görüşmeden hiçbir fayda sağlamadığını, aksine bu görüşmelerin Ankara’nın, Washington’daki konumunun sorgulanmasına yol açtığını ifade etmiştir. Türkiye, Irak’la ilişkilerini düzeltmek isterken attığı bu adımlarla ikili ilişkilerin zarar görmesine neden olmuştur. Tansiyonun yükselmesine neden olan bu ortamın düzeltilmesi için Amerika Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın, Türkiye’yi ziyareti büyük önem taşımıştır. Ziyarette Irak’ın son durumu, İran’ın nükleer programı, PKK’yle mücadele ve Kıbrıs ile ilgili sorunlar gündeme gelmiş ve bu konuda atılması gereken adımlarla ilgili fikir alış verişinde bulunulmuştur. Ziyaret öncesi, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, ABD’den beklentilerini açıklarken ABD ile sadece istihbarat paylaşımın beklentileri karşılayacak bir adım olmadığını, aynı zamanda operasyonel işbirliğinin de hedeflendiğini belirtmiştir. Rice’ın, gündeme getirdiği, ABD-Türkiye-Irak üçlü mekanizmasının artık, PKK konusunda iki kat mücadele edeceğini söylemesi ile birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinin eğrileceği nokta hakkında ipuçları niteliği taşımaktadır.  Rice, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la bulunduğu temaslar sonrasında, Dışişleri Bakanı Gül ile ortaklaşa gerçekleştirdikleri basın toplantısında Türkiye-Irak-ABD tarafından kurulacak üçlü bir mekanizma ile PKK’ye karşı ortak mücadele edeceklerini ifade etmiştir. Rice, yaptığı açıklamada “görüşmelerimizde Türkiye ile ABD arasında stratejik ortaklığı geleceğe taşıyacak bir vizyon geliştirmek konusunda mutabakata vardık. Bu anlamda bir mekanizma geliştirerek, sürekli ve daha sık görüşmeye, iki tarafı ilgilendiren ve ortak çıkarlarımızın bulunduğu konularda daha fazla yoğunlaşmaya karar verdik” diyerek stratejik ortaklığa ve ortak çıkar kavramına vurgu yapmıştır. Basın toplantısında aynı zamanda, İran’ın nükleer faaliyetleri konusuna da vurgu yapılmış ve İran’ın, BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarına uyması gerektiğini ifade etmiştir.  

Ziyaret süresi boyunca Rice, Kuzey Irak’a askeri operasyon desteği vermek gibi cümlelerden özellikle kaçınmış, sadece üçlü güvenlik mekanizmanın harekete geçirilerek PKK’ye karşı ortak mücadele etme sözü vermiştir. İran konusunda yaptığı açıklamalar da Türkiye kamuoyunda faklı şekilde yorumlanmıştır. Bazı çevreler ABD’nin, İran politikasına destek vermesi karşılığında Türkiye’nin, Kuzey Irak askeri harekâta destek verilebileceği gibi yorumunda bulunmuştur. 

Türkiye’de tırmanan PKK faaliyetleri ile birlikte Washington’un karşı çıkmasına rağmen sınırda askeri hareketlilik başlamıştır. Sınırdaki hareketliliğin olası bir Kuzey Irak operasyonuna dönüşmesinden Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ciddi endişe duymuştu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin artan endişeleri ile birlikte Bağdat Yönetimi’ne baskı yapılmış ve bunun üzerine 26 Nisan tarihinde sınırdaki hareketlilik hakkında Irak’ın bilgilendirilmesi amacıyla Bağdat Yönetimi, Ankara’ya nota vermiştir. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, yaptığı açıklamada sınırdaki bu önlemlerin zorunlu olduğunu söyleyerek; Irak’ın Ankara Büyükelçisi Sabah el-Ümran ile bir araya gelen Irak’ın Ankara Büyükelçisi Oğuz Çelikkol, görüşmenin detayına ilişkin şu açıklamalarda bulunmuştur: 

“Bu görüşmede Irak Büyükelçisi’ne Türkiye-Irak sınırına yakın bölgedeki konuşlandırmanın ve alınan tedbirlerin Irak-Türkiye hududunun güvenliğinin sağlanmasına yönelik olduğu, bu tedbirlerin her yıl bahar aylarında mutaden alındığı ve Türkiye, Irak ve ABD görüşmelerinin gündeminde de bulunan PKK’nin Irak’taki faaliyetleri ve bu faaliyetlerinin bu önlemleri zorunlu kıldığı bildirilmiştir”.  

Sınırdaki bu hareketlilik ile birlikte bölgede başlayan gerilime İran da dahil olmuş ve İran kendi sınırlarına yakın olan PKK’nin Kandil’deki kamplarını bombalamaya başlamıştır. İran da kendi ülkesinde faaliyet gösteren PKK’nin bir kolu olan PJAK’a karşı operasyon başlatmıştı. ABD’nin Kuzey Irak için öngörülen operasyona destek vermemesi ile birlikte Türkiye, İran’la ilişki kurma yoluna gitmiştir. Sorunun giderek ciddi bir noktaya gelmesi ile birlikte KYB, PKK’ye yönelik eleştirilerde bulunmuş ve kimsenin kendi topraklarını kullanarak İran ve Türkiye’ye saldırmasına izin vermeyeceğini beyan etmiştir. KYB üst düzey yöneticilerinden İmed Ahmet, 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamada PKK’ye çağrıda bulunarak “bizim topraklarımızda kalmak istiyorsanız kanunlarımıza uymak zorundasınız” çağrısında bulunmuştur. Mayıs ayında Iraklı Kürtler, Türk ordusunun bazı Kürt köylerini bombaladığını gündeme getirmiş ve Irak’ın egemenliğini ihlal eden bu saldırıları kınamışlardır. 2006 yılı boyunca Türkiye-Bölgesel Yönetim arasında herhangi bir yumuşama görülmemiştir.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
2277 gün önce
2502 gün önce
2696 gün önce
2796 gün önce
2855 gün önce
3080 gün önce
3150 gün önce
3157 gün önce
3220 gün önce
3409 gün önce
3421 gün önce
3444 gün önce
3496 gün önce
3533 gün önce
3534 gün önce
3556 gün önce
3620 gün önce
3718 gün önce




bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=