20 Sen 1 ben’de bugünkü konuğum bir Batman aşığı olan Batman Ticaret Borsası Başkanı Arif Güneş. Arif Bey’e 20 soru sordum ve Arif Bey bu sorularımı kısa ve net cevaplarla yanıtladı
Kendinizi tanıtır mısınız?
1959 Batman doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Batman’da okudum. 15 yıldır Batman Ticaret Borsası Başkanlığını yürütüyorum. Evli ve 5 çocuk babasıyım.
Sizi tanımlayan duygu nedir?
İnsanların çok mutlu olduğunu gördüğümde, onların o mutluluğu etrafa yaydıkları o sinerji ve canlılık beni tanımlayan duygunun ta kendisi oluyor.
İnsan ilişkilerinde en çok sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönünüz?
İnsan ilişkilerimde en çok beğendiğim yönüm mütevazı ve gerçekçi olmam, en sevmediğim yönüm ise bir insanı kırmam. Bir insanı kırmam beni gerçekten çok üzüyor; ama bazen elimde olmadan kırıyorum maalesef…
Bugüne kadar kaç tane kitap okudunuz, okuduğunuz bu kitaplardan en çok beğendiğiniz hangisi ve bu kitaptan almış olduğunuz bir mesajı bizimle paylaşır mısınız?
Herhalde en büyük eksikliğimdir kitap okumamak.
En sevdiğiniz şiir ve bir bölümü?
Şiir okumayı çok seviyorum, özellikle de aşk üzerine olan şiirleri
AŞK
“Sen kocɑmɑn çöllerde bir kɑlɑbɑlık gibisin,
Kocɑmɑn denizlerde ender bir bɑlık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ɑğlɑtır bir güldürür;
Sen hem bir hɑstɑlık hem de sɑğlık gibisin.” Özdemir ASAF
Yine Nazım Hikmet’in şu dizelerini çok beğenerek okuyorum;
“Birgün bensizIik çaIar kapını. BenIi dünIeri düşünür, avunursun.
Sanma ki yaIanIar içinde, ben gibi bir doğru buIursun.”
Kürt Müziği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kürt Müziğini inanılmaz derecede seviyorum; çünkü kendimden bir parça olarak görüyorum.
Mesleğinizden memnun musunuz, tekrar bir meslek seçecek olursanız hangi mesleği seçersiniz?
Halimden memnunum.
Zenginlik ve fakirlik kavramları size neyi çağrıştırır?
Zenginlikten ve fakirlikten ziyade önemli olan insan olabilmektir. Ben hem zenginliği hem de fakirliği yaşadığım için iyi biliyorum mutluluğun; fakirlik ve zenginlikle ölçülemeyeceğini. Her zengin mutlu değil, her fakir de mutsuz değil.
Elinizde sihirli bir değnek ve bu değneği üç kez kullanma hakkınız olsaydı; neler yapmak isterdiniz?
Birincisini kayıtsız şartsız Barış için kullanırdım.
İkincisini istihdam yaratır, işsizleri mutlu ederdim.
Üçüncüsünde ise; çocuklarımın sağlığı ve mutluluğu için kullanırdım.
Batman sizin için ne ifade ediyor? Bize çocukluğunuzun Batman'ını anlatır mısınız?
Samimiyetle cevap vereyim; Batmansız bir dünya düşünemiyorum. Yaşamımın yarısı işimin gereği Batman dışında geçiyor; ama dışarıda bulunduğum günlerin üçüncüsünde bir kuş olup Batman’a uçmak istiyorum. Çünkü Batman’ı ve Batmanlıları çok seviyorum. Çocukluğumun Batman’ında okul okuduğum, simit sattığım, ayakkabı boyacılığı yaptığım günler aklıma gelir.
Batmanın sorunları var mı, varsa en önemli gördüğünüz sorunlar nelerdir?
Olabildiğince var; istihdam, yeşil alan eksikliği ve geniş cadde eksikliği en çok gözüme çarpanlardır. Ha bir de trafik kurallarına uymama sorunu…
Hayal ettiğiniz bir Batman var mı; varsa nasıl bir hayal?
Hayalimdeki Batman; Batman Çayının kenarında parklar ve Batman’ın her yerinin yeşil alanlar olmasıdır.
Size göre “Kürt Sorunu” nedir?
Bana göre Kürt varlığının tüm yönüyle kabul edilmemesidir; oysa bir Türk’ün hakkı neyse, Kürdün de hakkı o kadardır.
“Kürt Sorununun” çözümü için ne yapılmalıdır?
Aslında yapılan çok şey var; ama yanlış yönlendirmeler var. HDP 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde yüzde 13 oy alarak meclise 8 vekil gönderdi; dolayısıyla artık sorunun çözümü silahla değil, siyasetle yapılmalıdır. Silahlar tek taraflı da olsa bırakılıp, gömülmelidir.
Aristo insan tanımında “insan politik bir hayvandır” derken Descartes “insan düşünen bir varlıktır” der. İbni Haldun ise; “insan geleneklerin ve alışkanlığın çocuğudur” der. Siz, İnsan tanımlaması yapacak olsanız İnsanı nasıl tanımlarsınız?
İnsan, Allah’ın yarattığı en mükemmel varlıktır; ama insan olabilirse…
Günümüz Türkiye’sinde birey gerçekten “ben kendinim” diyebiliyor mu, örneğin hiç tereddütsüz kendiniz olabiliyor musunuz?
Maalesef olamıyor. İnsanlar dilediği, düşündüğü gibi yaşamak istiyor; ama maalesef o cesarete sahip değil çünkü Türkiye ortamı insanın düşündüğü ve dilediğini yapmaya müsait değil.
En çok özgürlüğünüzü mü yoksa güvenliğinizi mi düşünürsünüz? Neden?
En çok güvenliğimi düşünüyorum; çünkü güvenliğin olmadığı bir ortamda özgürlük de olmaz.
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması gerektiğine katılıyor musunuz?
Hiçbir şey devletten kopuk olamaz; ama gerçek anlamda din her şeyin üstünde olmalıdır.
Günümüz gençliğini maneviyat açısından nasıl görüyorsunuz?
Gençliği hiç iyi görmüyorum ve içimdeki yaralardan biridir günümüz gençliği. Gençlik almış başını gidiyor; ahlak, değer bilmeyen bir gençlikle karşı karşıyayız tabi ben bunu da hem aileye hem de devlete bağlıyorum.
Kıyamete 24 saat kaldığını bilseydiniz bu saatlerinizi nasıl geçirirdiniz?
En başta kelime-i şahadet getirir, tövbe eder ve Allah’a yaklaşma heyecanını yaşarım.
Arif Güneş: Şimdi de ben bir soruluk hakkımı kullanayım; önümüzdeki seçim sürecini nasıl görüyorsunuz?
Ferit Tunç: öncellikle sorularıma verdiğiniz samimi cevaplar için teşekkürler. Evet, önümüzde 1 Kasım’da yapılacak bir genel seçim var. Açıkçası bu seçim sürecini hiç de iyi bir atmosferde geçeceğini, seçim havasını yakalayabileceğini pek görmüyorum. Malumunuz içinde bulunduğumuz çatışmalı ortam ve her gün kaybedilen onlarca gencecik fidan ve daha körpe çocuklar. Böyle bir ortamda halkın iradesi tam anlamıyla sandığa yansıyamayacağı kanısındayım; çünkü seçmen rahat değil ve kendisi değil. Tamamen zorunlu kaldıkları yönlendirmelerle sandığa gidecekler tabi sonucun ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değil, zira henüz adaylar belli değil ve seçim çalışmaları start verilmiş değil bir de silahlar susacak mı susmayacak mı o çok önemli bir etken. Ama seçim sonucu ne olacaksa olsun, bir an önce silahlar sussun ve tek bir can daha kaybetmeyelim; çünkü tek bir can dahi en güçlü iktidardan daha kutsaldır.